Filistin gündemiyle temaslarına devam eden HÜDA PAR, İslam ülkelerinin Filistin’de yaşanan soykırıma daha somut adımlarla karşı çıkması adına Afganistan, Pakistan, İran Büyükelçiliklerini ziyareti sonrası bir ziyareti de Filistin Büyükelçiliği’ne yaptı.
Ziyarette, HÜDA PAR Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu’na, HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir ile HÜDA PAR Teşkilat Başkan Yardımcısı Hüseyin İmir eşlik etti.
HÜDA PAR heyetini, Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa karşıladı.
Basına kapalı gerçekleştirilen görüşmenin ardından HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa ortak bir açıklama yaptı.
Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, “HÜDA PAR Genel Başkanı ve beraberindeki heyete, bizi ziyaret edip destekte bulundukları için teşekkür ederiz. 13 gündür Gazze bölgesi hava, kara ve denizden merhametsiz bir şekilde bombalanıyor. Gazze’de hiçbir güvenli yer kalmadı. Hastaneler, okullar ve camilerin hepsini bombaladılar. Buna rağmen Avrupa ülkeleri halen göz yumuyorlar. Özellikle bu konuda israile destek çıkıyorlar. Tüm bu olayların durdurulması gerekir. Bütün ülkelerin ve uluslararası toplumun bu konuda işgalcilere müdahale etmesi gerekir. Gazze’ye yardımların girilmesi için kapalı tüm yolların açılması lazım. Gazze’yi mahvetmemesi ve can yakmaması için israile bu kadar zaman verilmemesi gerekir. Türkiye Cumhuriyeti ve insanları yanımızda durdukları için güvenimiz Türkiye’ye tamdır. Bu zamanda vicdanı olan insanların durmaması gerekir. Tekrardan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Bey’e ve heyetine ziyaretlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Filistin halkı hiçbir hakkından dönmeyecek ve mücadelesine sürekli devam edecek; Kudüs, Mescid-i Aksa ve bütün bölgeleri özgür edene kadar.” dedi.
Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa’yı Filistin halkı adına ziyaret ettiklerini ifade eden HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Son 13 gündür Filistin’de yaşanan siyonist vahşetle katledilen bütün kardeşlerimiz için rahmet ve Filistin halkına başsağlığı dileklerimizi iletmek ve aynı zamanda bugüne kadar yaptığımız gibi Filistin halkıyla dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade etmek üzere bugün bu ziyareti gerçekleştirdik.” diye belirtti.
“İnsan olan herkes Filistin’deki vahşete ‘dur’ demek için yeterli bir sebebi görmelidir”
Devamında Yapıcıoğlu, şunları söyledi:
“Filistin halkı bugün değil 1917 İngiliz işgalinden bu yana özellikle de 1948’den beri kurumsallaşmış ve sistematik bir hal almış zulüm ve baskı altında, ama gerçekten bu son 13 günlük vahşet belki tarihte benzerine çok az rastlanmıştır. Filistin’de 13 gündür yağmur gibi bombalar yağmaktadır. Karadan, havadan ve denizden her türlü saldırı gerçekleşiyor ve hiçbir sınırda tanınmıyor. Okullar, hastaneler, ambulanslar, gazeteciler, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar herkes onlar için hedeftir. Gözlerini karartmışlar orada tek bir canlı bırakmamacasına orayı tamamen insansızlaştırmak üzere bir vahşet harekâtı başlatmış durumdadırlar. Bu vahşet karşısında mazlum Filistin halkının yanında olmak için Filistinli olmaya, Arap olmaya ve hatta Müslüman olmaya bile gerek yok. Sadece insan olmak yeterlidir. İnsan olan herkes bu vahşete ‘dur’ demek için yeterli bir sebebi görmelidir. Çünkü gerçekten özellikle son birkaç gün önce hastane hedef almak suretiyle bir günde, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yüzlerce insanı en ağır bombalarla paramparça eden siyonist vahşetin durdurulması için bütün insanlık harekete geçmelidir.”
“Bu zulüm sona erecektir ve inşallah eninde sonunda Mescid-i Aksa ve oradaki kardeşlerimiz hürriyetlerine kavuşacaklardır”
Yapıcıoğlu, “Siyonizm oradaki kardeşlerimizin önüne birkaç yol koyuyor. ‘Ya bombalarla öldürüleceksiniz ya açlık ve susuzluktan biz sizi öldüreceğiz… öyle kesin bir muhasara. İnsani yardımların da girmesine asla izin vermeyeceğiz. Ya siz orayı terk edip gidip başka bir yerde yavaş yavaş öleceksiniz ama her hâlükârda öleceksiniz’ diyor. Bu vahşet bütün insanlığı ayağa kaldırmalı, acilen bombardıman durmalı ve oradaki kardeşlerimize insani yardımlar ulaştırılmalı. Suyun, elektriğin ve gıdanın ulaştırılması için siyonist terör-işgal rejiminden izin alma zilletine de düşürmemeli, insanlar ayağa kalkıp insani yardım konvoylarını orada 17 yıldır muhasara altında olan kardeşlerimize masum ve mazlum insanlara ulaştırmak için harekete geçmelidir. Biz bugüne kadar dayanışma içerisinde olduk, inşallah bundan sonra da dayanışmamız devam edecektir. Biz inanıyoruz küfür devam edebilir ancak zulüm devam edemez. Siyonistlerin yapmış olduğu zulüm ve mazlumların feryadı artık arş-ı alaya ulaştı. Bu zulüm sona erecektir ve inşallah eninde sonunda Mescid-i Aksa ve oradaki kardeşlerimiz hürriyetlerine kavuşacaklardır. Ben tekrar geçmiş olsun ve başsağlığı dileklerimi değerli dostum Dr. Faed Mustafa’ya Filistin halkı adına tekrar sunuyorum. Onlarla birlikte dayanışma içerisinde olacağımızı Filistin halkını asla yalnız bırakmayacağımızı bir kez daha açık net ifadelerle ifade ediyorum.” dedi.