2023-2024 eğitim öğretim yılı için seçmeli derslerin seçim süreci devam ediyor. Bu sürecin işleyişi, tercih edilecek derslerin manevi bakımından önemiyle beraber öğrenciye sunacağı katkıları aktaran Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, seçmeli ders seçim takvimini yetersiz bularak uzatılması konusunda Millî Eğitim Bakanlığına çağrıda bulundu.
Bir sonraki dönem olan 2023-2024 eğitim öğretim yılı için seçmeli derslerin seçim süreci başladığını ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından son başvuru tarihinin 20 Ocak olarak belirlendiğini hatırlatan Tekdemir, “İlkokul 4, ortaokul 5, 6, 7, 8 ve lise düzeyinde okuyan 9, 10, 11’inci sınıf öğrencilerimiz en az 3 dersten 6 saat olacak şekilde seçmeli derslerini seçebilirler. Bir seçmeli derste grup oluşturulabilmesi için de en az 10 öğrencinin seçmeli ders talebini oluşturması gerekiyor. Bu anlamda aydınlatıcı, yönlendirici bilgilerin hem okul müdürleri hem öğretmenler tarafından yapılması ve bu süreçte velilerinde aktif bir şekilde katılımını sağlamak gerekiyor. Bu süre zarfında bizlerde çeşitli etkinlikle kampanyalar gerçekleştirerek sürece katkı sunmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Efendimizin hayatının bilinmesinin çocuklarımızla birlikte etkileşimde bulundukları tüm bileşenlere yansıması olacaktır”
Eğitim Bir-Sen olarak bu süreci çok önemsediklerinin altını çizen Tekdemir, din, değerler ve ahlak alanındaki derslerin hem çocukların geleceğinin şekillenmesi hem bireysel yaşamlarına katkı sunulması hem de aile hayatına faydalı bireyler olarak yetişmelerine katkı sunmaları yönünden önemli olduğunu ifade etti.
Din, değerler ve ahlak alanındaki seçmeli derslerinin içeriği hakkında bilgi aktaran Tekdemir, “Peygamber Efendimizin örnek hayatını, toplumdaki yaşamını ve evrensel kimliğini çocuklarımıza aşılamak ve aktarmak merkeze almamız gereken bir konudur. Çünkü toplumsal değerlerimizin örselendiği, ilişkilerimizin yozlaştığı, birbirimizi kıymetten düşürdüğümüz bu çağda toplumsal barış ve huzurun devamı için olmazsa olmaz gördüğümüz Hazreti Peygamberin hayatı, temel dini bilgiler ve Kur’an-ı Kerim dersini mihenk taşı olarak görüyoruz. Dolayısıyla Efendimizin hayatının bilinmesi, anlaşılması ve yaşama aksettirilmesiyle çocuklarımız ile etkileşimde bulundukları tüm bileşenlere yansıması olacaktır.” şeklinde konuştu.
Tekdemir, “Kur’an-ı Kerim’in hem okunabilmesi, mesajların anlaşılabilmesi ve hayatımıza yansıması ile bizim kendimize, ailemize, topluma ve tüm dünyaya karşı sorumluluklarımızı içeren iletilere vakıf olabilmemiz için çocuklarımızı bundan istifade ettirmemiz lazım. Ondan dolayı Kur’an-ı Kerim öncelikli sıralamaya koymamız gerekir. Temel dini bilgilerle imanın esaslarını, ahlak ve maneviyatı, ibadetlerin oluşumunu, ekonomik hayatın nasıl şekillendiğini ve İslam’ın tüm hayatımıza dokunmak istediğini öğreniyoruz. Yani asgari bir dini yaşamın nasıl olması gerektiğine dair muhteviyatı var. Dolayısıyla temel dini bilgilerin de seçilmesini önemsiyoruz. ” diye belirtti.
“Çocuklarımız ana dillerini unutmamaları için Kurmanci ve Zazaki derslerini öneriyoruz”
Diğer taraftan çocuklarımızın kendi ana dillerini unutmaması adına evde konuştukları ya da artık konuşmadıkları, bölgeye has olarak çok konuşulan ana diller arasında yer alan Kurmanci ve Zazaki derslerinin de tercih edilmesini öneren Tekdemir, “Çocuklarımız ana dillerini bilsinler, unutmasınlar. Ana dilleriyle birlikte örf ve adetlerini, gelenek ile göreneklerini bu vesileyle tanısınlar. Dolayısıyla kültür aktarımının en önemli öğelerinden biri de dil olduğu için kendi kültürel hafızalarını hatırlamalarına katkı sunacaktır. Seçmeli dil derslerinin de seçilmesini istiyoruz.” dedi.
Seçmeli derslerin seçim süreci takvimine ilişkin Millî Eğitim Bakanlığına çağrıda bulunan Tekdemir, şunları söyledi:
“Seçmeli derslerin seçim sürecinin başlamasıyla ilgili bir belirsizlik hissettik. Dolayısıyla son başvuru tarihinin 20 Ocak olması değerlidir. Önceki yıllarda Millî Eğitim Bakanlığı son başvuru süresini uzattığı dönemler oldu. Bu derslerin daha sağlıklı seçilmesi adına takvimin 15 tatili içine alacak şekilde genişlemesini istiyoruz. Bu konuda Millî Eğitim Bakanlığı’na da bir çağrımız olmuş olsun.”