İslam’a müslümanlar’a saldırmayı marifet zanneden güruhlar bir türlü ders almıyorlar.
Ne diyelim böylelerine diyecek söz bulamıyoruz demek her şeyi anlatacaktır, Ama ben yine de bir şeyler söyleyeyim. Ey bedevilikten kurtulamamış
ama kendini filozof zanneden entel cahiller.
Hadi İslam tarihini belki bilmiyorsunuz ya da inanmak istemiyorsunuz. Defalarca söylüyoruz kendi tarihinize bakın puta, ateşe tapanların, helvadan ilah yapanların, sudan kurtulmak için yükseklere kaçanların, altından buzağı yapanların, peygamberin yoluna diken atanların sonunu belki öğrenirsiniz de yola gelirsiniz. Ama yok sizde o cevher yok. Tenekeden asla altın çıkmaz bunu da çok iyi biliyoruz.
Nasıl mı? kendini altın sanan cahil beyinleriniz ile ağzınızdan çıkanlar tamda bunu gösteriyor.
Seksen yaşına gelmiş her iki ayağı çukurda, iki koyunu bile güdemeyecek sözde siyaset adamı!
Kendisi gibi dinden imandan yoksun kişileri peşine takmakla ilerlediğini sanıyor. Bu ilerlemenizin sonunu da biliyoruz.
Ne mi dersiniz. Ya suda boğulmaktır, ya sivri sineğe teslim olmaktır, yada yüksek bir sesle helak olmaktır. En sonunda da esfelessafiline varmaktır. İşte önüne bakmadan körü körüne yürümenin akibeti budur.
Doğu musun? Batı mısın? ne olduğu belirsiz mahlukat. Şu yaşa kadar bir baltaya sap olamamış meydanı boş bulmuş oraya buraya yaranmak için ağzına geleni kulakların duymadan konuşuyorsun.
Neymiş efendim insanları dinden uzaklaştırmada bir yılda kırkbine ulaşmayı ilerleme sanıyor. Ulaştığın kişilerin senden aşağı yanlarının olmadığı için senin bu söylediklerine karşı seni alkışlamalarından belli. İlerleme yaratanını bilmektir, peygamberini tanımaktır, dinini
diyanetini uygulamaktır, terbiyedir, güzel ahlaktır, saygıdır, ne konuştuğunu bilmektir. Ne konuştuğunu bilmeden kendi kendine gülmek değil, hele hele başkalarının kutsallarına dil uzatmak hiç değildir. Ama ne bilsin gariban Ebu Cehilden, Ebu Lehepten, Ümeyye bin haleften ders alınca ilerlemeleri de ancak yukarıda zikrettiğimiz yere kadar (esfelessafilin) olur. Oraya varmaları hiçte uzak değil.
Bu yüzden herkesin haddini ve yerini bilmeye davet ediyoruz.
Bir yılda kırk bine de ulaşsan kırk yıl daha yaşasan hiç bir hedefe ulaşamazsın. Senin gibiler çok gelip geçti. Onların da ulaştıkları yeri yukarıda yazmıştım zaten.
Daha ne diyeyim Allah-u Teala Hepimizi kötülerden muhafaza eylesin