İnanç turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip Türkiye’de, yerli ve yabancı turistler tarihi camileri ziyaret ediyor. Ancak özellikle bazı kadın turistler, İslam’a ve ziyaret edilen yerin adabına aykırı bir şekilde bu mukaddes yerlere giriyor.
Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde bulunan Ulu Camii ile Hazreti Süleyman Camii gibi tarihi mabetlere giren bazı kadınların, adap kurallarına uymayarak, yarı çıplak bir halde cami içinde gezmeleri tepki çekiyor.
İnanç turizmi sezonunun başlamasıyla birlikte özellikle Ulu Camii ziyaretçi akınına uğruyor. Cami girişinde, Türkçe, Kurmanci, Zazaki, Arapça, İngilizce ve Rusça dillerinde ziyaret adabına ilişkin bilgilendirmeler bulunuyor. Bilgilendirmede özellikle kadınların “başörtüsü” ve “elbise” konusunda hem cami içinde hem de bahçesinde dikkat etmesi gerektiği vurgulanıyor. Ancak birçok yerli ve yabancı turist, bu uyarılara aldırış etmeden uygunsuz kıyafetlerle cami bahçesine giriyor.
Bilindiği üzere, birçok tarihi camiye girişte kıyafetlerin İslam adabına uygun olup olmadığına bakılıyor. Kadın ya da erkek olmaları fark etmeksizin uygunsuz kıyafet giyenlerin, avluya dahi girmesine izin verilmiyor.
Batı bölgelerinde tarihi camilere uygunsuz kıyafetle giden kadınlar, “örtü-kıyafet” kullanıyorlar. Vücudu kollarla birlikte baştan aşağıya kaplayan bu kıyafetin, başörtüsü olarak kullanılan “kapüşon” şeklinde bir parçası da var.
Ziyaretçiler, söz konusu camilerde istedikleri her alana gidemiyorlar. Kendileri için çizilen sınırın dışına çıkamıyor ve ibadetlerini yerine getiren Müslümanlara engel olmuyorlar. Ancak Diyarbakır’daki tarihi camilerde kadınlar, uygunsuz vaziyette istedikleri yere girip çıkabiliyor.
5’inci Harem-i Şerif olarak bilinen Ulu Camii’nin, edebe aykırı bir şekilde ziyaret edilmesi cami cemaatinin tepkisini çekiyor. Cami cemaati, namaz kılmak ve manevi bir feyiz almak için geldikleri camide bu tür manzaralarla karşılaşmaktan dolayı üzüntülü olduklarını belirtirken yetkililerden de bunun önüne geçilmesini istiyor.
Allah’ın evi olan camilere girişte edep ve adap kurallarına riayet edilmesi gerektiğini belirten HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç, yetkililerin bu hususta acilen çalışma yapmaları gerektiğini söyledi.
“İbadethanelere uygunsuz girilmesi bizleri üzüyor”
HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç
Dinç, “Diyarbakır; Peygamberler ve Sahabeler şehridir. Manevi değeriyle öne çıkmış mübarek bir yerdir. Herkesin bildiği gibi Diyarbakır Ulu Camii, 5’inci Harem-i Şerif’tir. Yaz aylarının sürmesiyle yerli ve yabancı turistlerin buraya akın etmesiyle şuna şahit olduk ki hem Hazreti Süleyman Camii hem de Ulu Camii’nin içerisine cami adabına uygun olmayan bir şekilde giyinmiş kişilerin -sadece avluya değil- caminin içerisine giriyor. Bu durum bizleri üzüyor. Caminin içerisinde Müslümanlar ibadet ve Rabbiyle irtibat halindeler. İbadet halinde olan vatandaşlarımızın önlerinde ve arkalarında uygunsuz bir şekilde giyinmiş turistlerin gezmesi kabul edilemez” dedi.
“Yetkililere sıkıntıları anlatmamıza rağmen bu sorun halen devam ediyor”
İbadethanelerle olan sıkıntıları daha önce yetkililere bildirdiklerini ifade eden Dinç, “Biz daha önce ilgili makamlara bu konuyu aktarmıştık. Hem Hazreti Süleyman Camii için hem de tarihi Ulu Camii için önlem alınması ve bir güvenliğin olması gerektiğini bizler aktarmıştık. Daha önce Ulu Camii önünde cami adabına uygun olmayan kişiler için örtüler vardı ama bundan rahatsız olanlar buna tepki göstererek kaldırdılar. Bu konuyu daha önce Diyarbakır İl Müftülüğüne ve Diyarbakır Valiliğine aktarmıştık ama halen bu sorun devam ediyor. Son günlerde daha da ileri gidilmesinden dolayı vatandaşlardan çok şikayetler alıyoruz. Bu konuda bizi arayan muhtarlar ve mahalle sakinleri de var. ” şeklinde konuştu.
“Batıda camilere uygunsuz kıyafetle alınmıyorsa Diyarbakır’da da alınmamalı”
Yetkililere tekrardan seslenen Dinç, şunları aktardı:
“Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz ve diyoruz ki; acil bir şekilde ibadethanelerin önünde güvenliğin olması gerekiyor. Uygunsuz bir şekilde giyinenlerin caminin içerisine girilmesine izin verilmemelidir. Ayrıca camide girişinde bir din görevlisinin de olması gerektiğini söylüyoruz. Bu din görevlisi kardeşimiz turistlere cami adabını güzel bir üslup ile anlatarak daha hayırlı sonuçlar elde etmesini sağlayabilir. İstanbul gibi metropol şehirlerde bulunan tarihi camilere nasıl ki uygun olmayan kıyafetlerle cami içerisine girmeye çalışanlara izin verilmiyorsa sahabeler şehrinde de bu uygulanmalıdır. Bu sorunun takipçisi olacağımızı da buradan belirtiyoruz.”