Geçende okulda öğrencilerle yılbaşını konuşuyorduk. Öğrencilerden biri şöyle bir soru sordu; hocam neden yılbaşını dini şeylerle karıştıyorsunuz ki? Biz bir yıldan diğer bir yıla geçişi kutluyoruz, dedi…
Ben de biraz bu konuyu araştırdım. Hristiyanlarda mezheplere göre fark ediyormuş. Kimisi 25 Aralıkta noeli kutluyor, kimi daha değişik tarihte. Hatta Ermeniler 6 ocakta kutluyormuş. Baktım ki her ne kadar Noel ile Yılbaşının farklı olduğu söylense de yapılan ritüeller tamamen aynı. Yani anlayacağınız yılbaşında kutlama adı altında yapılan tüm işler aslında dini birer ayin…
Madem yılbaşı farklı bir şey noel bayramı olarak kutlanmıyor, öyleyse Hristiyanlarda Hz. İsa’nın gökyüzünden üzerine ineceğine inanılan çam ağaçları neden süslenip evlere konuluyor? Yine neden Hristiyanlarda şükran günü yemeği olan Hindi ve şarap, özellikle de hindi dolması yapılıyor?
Siz gelin de bunu benim külahıma anlatın. Aslında bu bir yozlaştırma operasyonu ve çokta güzel işliyor malesef….
Nasıl ki bir zamanlar Camilerimize kilit vurdular, namazımızı yasakladılar, sadece namazı değil tüm dini değerlerimize laiklik şemsiyesi altında gem vurdular. Sonra da Hinduizm ve Budizm’in bir ibadet şekli olan Yoga’yı bize rahatlatan, arındıran bir spor olarak yutturmaya çalıştılar sa, aynı şekilde yılbaşını da bu şekilde masumane bir kutlama gibi yutturmaya çalışıyorlar.
Bütün adetleri Hristiyanların inanışlarından gelecek, ama dinle bir alakası olmayacak… Malesef bizde koyun gibi dedikleri her şeye inanıyor ve yapıyoruz.
Madem yeni bir yıla geçişi kutluyoruz, niçin içki ile zina ile, kumar ile yani Allahın haram kıldığı fiillerle bunu yapıyoruz? O zaman bizi yeni bir yıla kavuşturduğu için Allah’a şükredelim… Şükretme yöntemi de islamda bellidir. Dilimizle hamd edelim, hemde bedenimizle ibadet ederek şükredelim, ille mal harcıyacaksak, fakir ve miskinleri doyurup giydirelim, yetimleri sevindirelim… Yaşlıları ziyaret edelim…
Hem bizim kutlayacak günümüz mü yok Hristiyanlar için önemli olan günleri kutluyoruz. Peygamber efendimiz (sav) Mekke’den Medine’ye Hicret edince onlarda da iki tane bayram kutlanıyordu; bunlar Nevruz ve Mihrican bayramlarıydı. Peygamber efendimiz(sav) Allah onların yerine size daha hayırlı olan Kurban ve Ramazan bayramlarını vermiştir, diye Müslümanlara bu bayramların yeterli olduğunu dile getirmiştir.
Peygamber efendimizin(sav) şu hadisini de unutmayalım. Kim bir kavme benzerse o da onlardandır…