Kadınlara yönelik şiddet, dünyanın pek çok yerinde rastlanan ve halen çözüm bekleyen insan hakları
ihlallerindendir. Kadınlar, pek çok alanda, çocuk-yetişkin, çalışan-çalışmayan gibi ayrımlar olmaksızın,
çeşitli şiddet biçimleriyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Kadınların en sık karşı karşıya kaldıkları şiddet
çeşidi ise aile içi şiddettir.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele edilmek üzere ilan edilmiş bugünde, artık yaşanan cinayetler
şiddetin ötesinde katliam boyutuna ulaşmıştır. Bu gerçeği ifade etmekten ötürü utanç ve derinden
üzüntü içerisindeyiz. Her geçen gün “Kadınların Yaşam Hakkı” teminatını güvenliğini yitirir duruma
gelmiştir. Küresel çapta uygulanan politikaların etkilerinden kaynaklanan sonuçlarını irdeleyecek
olursak toplum huzurunun yok olmasında en önemli argüman; Kadının şiddet gördüğü ve huzursuz
olduğu toplum olduğu tarihin her safhasında görmemiz mümkündür. Kitle İletişim araçları üzerinden
işlenen sistematik plan ve politikaları sonucu kadın cinayetleri konulu yayınlar ve teşvik edici
söylemler bunda büyük pay sahibidir. Ülkemizde ise sadece Yeniden Refah Partisi’nin karşı kurduğu
ve iptal edilmesine öncülük ettiği “İstanbul Sözleşmesi” kadın haklarını koruyan değil eşitsizlikler dolu
uygulamaları ile aile kurumunun yıkılmasına hizmet eden içeriği neticesinde Kadını hedef haline
getirmiş ve işlenen kadın cinayetlerine ciddi katkı sunmuştur. Yeniden Refah Partisi olarak sadece
ekonomik politikalar ile değil toplumsal huzurun ve refahın sağlam bir aile yapısıyla da sağlanması
gerektiğine inanarak Aile ve Sosyal Politikalar çerçevesinde güçlü reformlar hedeflemekteyiz.
Toplumun her kesiminde dinimizin emrettiği üzere “cennet annelerin ayakları altındadır” övgüsüne
yaraşır şekilde kadınlarımıza davranılması gerektiğini ifade ediyor ve bir an önce kadın cinayetlerinin
konuşulmadığı bir toplum için herkesi bu mücadeleyi vermeye davet ediyoruz.
Handan Tolu
Yeniden Refah Partisi
Diyarbakır Kadın Kolları Başkanı