İslam’da kadının önemine ilişkin açıklamalarda bulunan Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) Batman İl Temsilcisi Hatice Salman, cahiliye devrinde hiçbir değer görmeyen kadının İslam ile şeref bulduğunu söyledi.
Allah’a hakkıyla kulluk yapacak nesillerin çoğalmasını engellemek için Batı’nın ise her seferinde çeşitli sloganlarla kadını hedef aldığını vurgulayan Salman, bu nedenle İslam’a ve İslam’ın değerlerine karşı saldırıların yapıldığını söyledi.
“Aileyi sarsmak için kadını kullanıyorlar”
İslam’ın kadına ayrı bir değer verdiğini belirten Salman, “Kadının İslam’da müstesna bir yeri vardır. Fakat İslam düşmanları saldırmak için kadın meselesini çok kullanırlar. Bunun nedenini Üstad Hasan El Benna çok güzel açıklamıştır. Kadın toplumun yarısıdır. Diğer yarısını da yetiştirendir. Kadını sarsmak aileyi sarsar, aileyi sarsmak toplumun temeline dinamit koymaktır. Hâlbuki İslam’ın ulvi bir hedefi vardır. Çoğalmak, Allah’ın adını cihana duyurmak. Ona bu görevi veren Allah çoğalmayı, evlenip aile kurmaya bağlamıştır.” dedi.
“İnananlar evlenmeye teşvik edilmiştir”
İslam’da evliliğin önem arz ettiğini dile getiren Salman, “Evliliğin gayesinde hayırlı evlat yetiştirmek olduğunu Kur’an şu ayetiyle anlatır. ‘Onlar ki, ‘Ey Rabbimiz derler, bize zevcelerimizden ve nesillerimizden gözlerimizin aydınlığı olacak salih evlatlar ihsan et. Bizi takva sahiplerine rehber kıl.’ Birçok hadisi şeriflerinde Peygamber de inananları evlenmeye teşvik etmiştir. Böylece Allah’ı anıp O’na ibadet eden nesiller çoğalacaktır. Evlenen insanlar bu suretle nefislerini günaha düşmekten alıkoyacaklar, Allah’a huzur ve sükûn içinde yaklaşmanın yollarını arayacaklardır.” diye konuştu.
“Batı’nın istemediği budur”
“İşte Batı’nın tam olarak istemediği de budur” diyen Salman, bunun için kadını hedef aldıklarını söyledi. Olağanca güçleriyle İslam kadınına saldırdıklarına işaret eden Salman, “Batı’nın desteğini verdiği feminist grupların hem ülkede hem de dünyanın dört bir yanında tüm güçleriyle İslam’a saldırmaktadır. Oysa İslam kadına en güzel değeri vermiştir. Kadını önce küçük bir kız çocuğu olarak ele almış. Efendimiz, ‘Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse kıyamet günü o kimseyle ben yan yana bulunacağız’ buyurmuş ve parmaklarını birleştirmiştir.” ifadelerini kullandı.
“6’ncı asırda Mekke’de kadınlar hiçbir değer görmüyordu”
Kadınların İslam’la şeref bulmadan önce hiç değer görmediklerini ifade eden Salman, şöyle devam etti:
“Sonra İslam kadını eş olarak ele almıştır. Peygamber Efendimiz hadisi şeriflerinde, ‘Müminlerin iman bakımından en kâmil olgun olanı ahlakı güzel olan ve ailesine nazik davrananızdır’ buyurmuştur. İslam sonra kadını anne olarak ele almıştır. ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ hadisi şerifiyle kadına nasıl değer verildiği gözler önüne serilmektedir. Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) dünyaya teşrif ettiği 6’ncı asırda Mekke’de kadınlar hiçbir değer görmüyordu.”
“Özgürlük ancak Allah’a kul olmaktır”
Peygamber Efendimizin kadına büyük değer verdiğini vurgulayan Salman, “Asrı saadete baktığımızda kadını her alanda görüyoruz. Peygamber Efendimiz okuma yazma öğretmesi için Şifa Binti Abdullah isminde hanım sahabeyi görevlendirmişti. Batı toplumu halen bile kadına vermediği değeri Peygamber Efendimiz 6’ncı asırda vermişti. Zaman ilerledikçe kadına değer azalmışsa da bu Müslümanların İslam’dan uzaklaşmasından dolayıdır. Son olarak feminist grupların dillerinden düşürmediği özgürlüğe gelirsek özgürlük ancak Allah’a kul olmaktır. Allah’a kul olmazsak mutlaka başka bir şeye kul olacağız.” açıklamasında bulundu.