Hz. İbrahim(as) ile hz. Sara’nın çocuğu olmayınca, hz. Sara cariyesi olan hz. Hacer’i belki bir çocuğu olur diye kocası Hz. İbrahim ile evlendirir. Ve belli süre sonra İbrahim(as)ın Hacer’ den İsmail adında bir çocuğu olur. İsmail (as) büyünce, İbrahim(as) onu rüyasında kurban ettiğini görür. Bu olay saffat suresinde şöyle anlatılmaktadır.
“oğlu, yanında koşacak çağa gelince: ey oğlum! ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Artık bak, ne düşünürsün? Dedi. Çocuk da babacığım sana ne emrediliyorsa yap, inşallah beni sabredenlerden bulacaksın dedi.” SAFFAT SURESİ 102
İbrahim(as) Hacer’e İsmail(as)ı hazırlamasını söyler. Onu götürdüğünde Şeytan, gelip Hacer’e İsmail’in kesilmeye götürüldüğünü, bunu nasıl kabul ettiğini sorar? Ama hz. Hacer annemiz Allah’ın emri olan bir şeye karşı çıkamayacağını söyler. Böylece tam bir teslimiyetle Allaha teslim olduğunu gösterir.
Şeytan ondan umudu kesince, İsmail’in etrafında dolaşmaya başlar. Ama İsmail(as) da tam bir teslimiyetle Allah’ın emrine teslim olmuştur, hiçbir şekilde şeytanın vesveselerine kulak asmaz.
Ondan da umudu kesen lanetli şeytan İbrahim (as) a bir rüya için oğlunu mu keseceksin? diye vesvese vermeye çalışır. Hz. İbrahim(as) onu taşlamaya başlar. Bu gün hala hacıların şeytan taşladıkları yerler, hz. İbrahim(as)’in o günkü taşlamasının sembolü olarak devam etmektedir. Böylece bütün aile tam bir teslimiyet ile Allah’a teslim olmuştur. Zaten İbrahim denince belki akla ilk gelen şey teslimiyettir. Bu teslimiyetleri yine saffat suresi 103. Ayette şöyle geçer.
“ne zaman ki ikisi de bu şekilde Allah’a teslim oldular, İbrahim oğlunu şakağı üzerine yatırdı.” SAFFAT SURESİ 103
İbrahim (as) bıçağı çaldı ama bıçak kesmedi. Taşa vurunca taş ikiye bölünüyordu ama bir türlü oğlunun boynunu kesmiyordu. Nasıl ki Nemrut tarafından ateşe atılınca, Allah’ın emriyle selamet olan ateş İbrahim’i yakmamıştı, şimdi de taşı parçalayacak kadar keskin olan bıçak Allah’ın emriyle İsmail’in boğazını kesmemişti. Ve Allah onların teslimiyetini kabul etmiş İsmail yerine Kurban edilmek üzere bir koç göndermişti. Yani imtihanı kazanmışlardı. Bu gerçek yine Saffat suresinin devam eden ayetlerinde şu şekilde anlatılır.
“ Ey İbrahim diye ona seslendik. Tamam, rüyanı gerçekleştirmiş oldun. İşte iyileri böyle ödüllendiririz. Bu kesinlikle apaçık bir imtihandı. Biz( oğlunun canına ) bedel olarak bir Kurbanlık verdik.” SAFFAT SURESİ 104-107
İşte kurban bizlere hz. İbrahim ve İsmail’den gelen bir sünnet bir teslimiyet örneğidir. Hz. İbrahim’den en değerli varlığını Allah’ kurban etmenin teslimiyetini, yine hz. Hacer’den Allah’ın emrine rıza göstermenin teslimiyetini, hz İsmail’den de canını Allah’a feda etmenin teslimiyetini görüyoruz.
Bizim de Kurban kesmeyi basit bir olay olarak düşünmeyip, bizim yanımızda değerli olan şeyleri Allah yolunda verecek kadar Allah’a teslim olduğumuzun göstergesi olduğunu unutmayalım. Allah tüm İslam ümmetinin Kurbanlarını rızası için kabul etsin. Kurban bayramını hidayet, vahdet ve kardeşliğe vesile kılsın inşaallah. Ve tüm İslam aleminin Bayramı mübarek olsun.
