DOLAR
34,5176
EURO
36,4214
ALTIN
2.963,66
BIST
9.142,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Diyarbakır
Çok Bulutlu
16°C
Diyarbakır
16°C
Çok Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
18°C
Cumartesi Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
6°C
Pazartesi Açık
6°C
Advert

Samimiyet Olmadan Olmaz

Gidip en kötü, çürümüş meyveleri toplamıştı. Onları götürüp Allah’ın imtihan için kardeşiyle birlikte, koymalarını istediği tepenin üzerine koymuştu. Belki de kendini çok haklı buluyordu. O kadar zorluk ve zahmet çekerek yetiştirdiği o güzelim ürünleri, götürüp oraya koyacak değildi ya! O güzel meyveleri kendisi yemeliydi, çünkü kendisi ekmiş, kendisi sulamış ve her sıkıntısını kendisi çekmişti. Niçin o zaman kendisi faydalanmasın ki?…


Öte yandan hayvan yetiştiriciliği yapan kardeşi, en güzel en semiz hayvanı seçmiş Allah’ın emrettiği yere bırakmıştı. Evet belki hayvan yetiştirmek zordu, meşakkatliydi, ama nihayetinde o nimetleri onlara Allah vermişti. onları yoktan yaratmış, dünyaya imtihan için göndermiş ve dünyanın bütün nimetlerini onların hizmetine sunmuştu. Allah’ın bu kadar nimetinin karşısında bir hayvanı mı esirgeyecekti? Elbette Allah için en güzelini kurban edecekti. Hiç yakışık kalır mıydı, kusurlu bir hayvanın Allah yolunda kurban edilmesi?
Kalplerin içinde geçeni bilen Allah (cc),bu nedenle temiz kalpli Habil’in kurbanını kabul etmiş, kardeşi Kabil’inkini ise kabul etmemişti. Şeytan ahlakıyla ahlaklanmış olan Kabil öfkeden deliye dönmüştü. Zaten daha önceden kıskandığı Habil’e olan kini, öfkesi ve hasedi katlanmış, sinirinden kardeşini öldürme kararı almıştı.
Nasıl ki, Şeytan Allah’ın huzurundan kovulmasının sebebini , kendi kibri ve itaatsizliğine değil de insana yani Hz. Ademe bağlıyordu, Kabil de kendi hatasını görmüyor, her şeyin musebibbi olarak Habil’i görüyordu. Babası Hz. Adem gibi hatasını anlayıp tevbe ederek, Allah’ın affına Mazhar olacağı yerde, Şeytan gibi hatasını daha büyük bir hatayla katlıyor ve sonunda kardeşini öldürerek kendini Allah’ın ebedi azabına düçar ediyordu.
Hem de dünyadaki İlk kanı da dökerek bu yolu açtığından ondan sonra dökülen yer kandan da Allah’ın indinde mesul oluyordu.
Bu nedenle Kurban keserken Habil gibi temiz kalpli olmalı, elimizden geldiğince Allah yolunda en güzelini kurban etmeliyiz. Unutmayalım ki Allah’ın kurbanlarımızın etlerine ihtiyacı yoktur, olması da mümkün değildir.
Bu konuda Allah’u Teala Hac süresi 37. ayette şöyle buyurmaktadır. ”Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu tâzimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele!”
Allah (cc) tüm müslüman kardeşlerimizin kurbanlarını Hz. Habil misali kabul etsin inşallah…

ETİKETLER: , ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.