Bir toprağın üstende; aynı dili konuşan annelerin aynı sokağı aynı suyu aynı havayı paylaşan komşuların yaşadığı yer memleket; orda bir arada yaşayanlar hemşehri derler.
Bu dünyanın kuralı bu olsa gerek.
Bizim de payımıza düşen sahabelerin kutlu beldesi şehri Diyarbakır’ın ilçesi bismil.
Bismil bizim. Hepimizin.
Havasıyla, suyuyla, toprağıyla, insanıyla, yazı ve kışıyla herbirimizin.
Bir çiçeği güzelleştiren bahçıvan bir haneyi yaşanır kılan Kadın ve bir yuvayı tatlılaştıran evlatlar kadar bismilimizi de güzelleştirecek olan bizleriz.
Hemşerilerimiz ile beraber hem şehrimiz hem yuvamız hem dünyamız olan bu güzel ilçeyi elbette yaşanır bir hale getirmesi gerekenler bizler yani bismillileriz.
Hiçbir siyasi düşünce, ideolojik fikir veya başka bir şey bizim yaşam alanımız olan bu güzel sokakları kirletmeye, cadde ve sokakları işgale ve işlevsizliğe sebep olacak eyleme, okulları ve camileri ve dahi kamu alanlarını ifsat etmeye sebep olamaz / olmamalıdır.
Aslan yattığı yerden belli olur demiş ya büyüklerimiz. İşte her birimiz yattığımız, kalktığımız, yürüdüğümüz, yaşadığımız bu güzel ilçeyi daha güzel kılmak için çabalamalıyız.
Mahalleli kendi mahallini, aileler kendi evlerinin ve binalarının önünü esnaf kendi dükkanını ve dükanın önünü daima temiz ve korunaklı kılmalı.
Aksi takdirde ne belediye başkanları ne belediye çalışanları ne de bu iş için icat edilmiş makinalar bizim kirlettiğimizi temizlemeye bizim yıktığımızı yapmaya güç yetiremez.
Bizler hep beraber kaldırmazsak bu yükü elbette hep beraber altında kalırız.
Bu sokaklar ve caddeler, camiler ve okullar, bahçe ve parklar bizim hepimizindir.
Hiçbir siyasi ideolojiye ver düşünceye kurban edilmeyecek kadar değerli olan memleket hepimizindir.
Gülistana dönecekse hepimiz gül kokarız. Çöplüğe dönüşürse hepimiz kir.
Hem memleketimiz Hem şehrimiz Bismilimiz; hemşehrilerimize emanet.
Selam ve dua ile kalınız.