65 yaş ve üzerinde milyonlarca kişinin yaşadığı Türkiye’de, yaşlı nüfus oranı artışı ve yaşlılarda çıkan hastalıkların görülme sıklığı giderek artmaktadır. 65 yaş ve üzeri yaşlı nüfusunun önemli bir bölümünde yetersiz ve dengesiz beslenmeden dolayı birçok hastalıklar ortaya çıkmaktadır.
Sigara ve alkolün hiçbir şekilde sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir yaşamda yeri olmadığını söyleyen Beslenme Uzmanı Diyetisyen Muhammed Şahin, çay ve kahvenin ise doğru dozda kullanarak sağlığımızı geliştirecek şekilde yararlanabileceğimizi belirterek önemli tavsiyelerde bulundu.
Yaşlılıkta çiğneme faaliyetlerinin azaldığını veya yaşa bağlı olarak belli başlı bazı hastalıkların ortaya çıktığını söyleyen Şahin, “Bu hastalıklarla beraber almamız gereken besin grupları değişebilir. Her yaş grubunda olduğu gibi yaşlılıkta da özellikle protein, karbonhidrat ve yağ alımı dengeli bir şekilde alınmalıdır. Her dönemde proteini çok önemseyerek karbonhidratı da düşürmek istiyoruz. Karbonhidrat dediğimiz şeker, tahıl ve meyvelerde bulunur. Bunun dışında basit şeker dediğimiz çaya attığımız şeker, tatlılara, keklere, kurabiyelere eklediğimiz şeker ve beyaz un dediğimiz şekeri de basit şeker olarak alıyoruz ki sağlığımız için çokta istediğimiz bir şey değildir. Bu tür şekerlerin karbonhidratların alımını düşürüyor, protein miktarını artırarak yağı da dengeli bir şekilde aldığımızda yaşlılıkta gayet sağlıklı ve dengeli hem kronik hastalıklarla mücadele edecek şekilde hem de bağışıklık sistemimizi güçlü tutacak şekilde beslenebiliriz ve beslenmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
“Her yaş grubunda olduğu gibi yaşlılıkta da özellikle protein, karbonhidrat ve yağ alımı dengeli bir şekilde alınmalıdır”
Yetersiz ve dengesiz beslenmekten muhakkak kaçınılması gerektiğinin altını çizen Şahin, “Yetersiz ve dengesiz beslenme birçok hastalığın ortaya çıkmasında veya varsa seyrinin ilerlemesinde ya da en önemlisi özellikle de içinde bulunduğumuz mevsimde de çok alakalı olarak bağışıklık sisteminin zayıflaması ile ilgili problemleri çok fazla yaşarız. Çünkü 65 yaş ve üzerinde artık virüslere ve bakterilere de direncimiz daha az oluyor. Bu sebeple yetersiz ve dengesiz beslenmekten inanılmaz şekilde kaçınmalıyız. O yüzden yerine muhakkak bağışıklık sistemi kuvvetlendirecek aynı zamanda varsa kronik hastalıklarımız bunlar şeker, tansiyon ve kalp hastalıkları olabilir ki bunlar ülkemizde ölüm sebebi olarak yukarıda olan hastalıklar ve bunların da beslenme ile doğrudan ilişkileri vardır. O yüzden şayet eşlik eden böyle hastalıklarımız varsa yetersiz ve dengesiz beslenmekten muhakkak kaçınmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Beslenme Uzmanı Diyetisyen Muhammed Şahin
Yaşlıların kesinlikle balık tüketmesini tavsiye eden Şahin, “Çünkü kırmızı eti gençlerde ve orta yaşlılarda tüketimini sınırlandırmak istiyoruz. Haftada bir veya iki kez olacak şekilde tüketmeyi tavsiye ediyoruz. Balığı da tüketilebilecek yaştan yani 1 yaştan itibaren hemen hemen her yaş grubunda haftada iki kez tüketmeyi çok ciddi şekilde altında çizerek tavsiye ediyoruz. Çünkü balığın içerisindeki Omega 3 ve kaliteli protein bizim yaşam kalitemize inanılmaz şekilde artırıyor. Özellikle de ilerleyen yaşlarda beynimizin bilişsel fonksiyonlarında azalmalar olabileceği veya böyle bir risk olduğu için balıkta bulunan Omega 3 almak adına muhakkak balık tüketmeliyiz. Onun dışında balığı da çok fazla tüketmemekte de yarar var. Civa veya benzeri ağır metallerle ilgili tablosu ile karşılaşmamak adına. Doktorunuza danışarak aynı zamanda Omega 3 takviyesi de alıp balıktan aldığımız faydayı çok daha fazla artırabiliriz veya balıktan alamadığımız faydayı alabiliriz.” diye belirtti.
“Yetersiz ve dengesiz beslenmekten kaçınmalıyız”
Şahin, “Kişinin yaşam şekli ve bahsettiğim eşlik eden hastalıkları var mı yok mu bunlara paralel olacak şekilde öğün sayımızı ve kahvaltı yapıp yapmama durumumuzu da belirleyebiliriz. Herkes kendi diyetisyeni olabilir, herkes kendini nasıl beslenme şeklinin iyi ve kötü geldiğini bilebilir ama temelde Akdeniz tipi beslenme dediğimiz balığın yeşilliğin ve meyvenin daha çok olduğu, beslenme şeklinin herkese çok iyi geldiğini ve çok sürdürülebilir olduğunu biliyoruz. Özellikle Akdeniz tipi beslenmeyi yaşlılara da şiddetle tavsiye ederim. Çünkü burada hem tansiyon açısından hem kalp damar sağlığı açısından hem de bağırsak sağlığı açısından çok olumlu faydaları olduğunu bildiğimiz bir diyet çeşididir.” dedi.
Akdeniz tipi beslenme şeklinde zeytinyağının çok fazla kullanıldığını dile getiren Şahin, “Zeytinyağı kızartmalar yerine çiğ sebzelerde ve tencerede yapılan sulu yemeklerde yani haşlama şeklinde kullanmak en idealdir. Akdeniz tipi beslenmenin de en önemli kurallarından bir tanesidir. O yüzden kızartma ve kavurma çok yüksek ısılarda yapıldığı için hem kanserojen madde oluşabiliyor hem de yüksek sıcaklıkta besinlerdeki proteinlerin yapısını bozduğu için çok yeteri kadar faydalanamıyoruz. O yüzden fırında, ızgarada ve en ideali de haşlama şeklinde pişirilen yemekler en çok tercih edilmesi gereken yemekler ve besinlerdir.” şeklinde konuştu.
“Sigara ve alkol kullanımının sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir yaşamda yeri yok!”
Özellikle sigara ve alkol grubunun hiçbir şekilde sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir yaşamda yeri olmadığını vurgulayan Şahin, “Çay ve kahve de ise kafein miktarı bizim için önemlidir. Çünkü çay ve kahve sağlıksız diyemeyiz. Doğru dozda kullandığımızda sağlığımızı geliştirecek şekilde yararlanabiliriz. Bunların tüketmenin miktarı kişinin hali hazırda sağlık durumuyla çok ilintilidir. Şayet ritim bozukluğu ve kalbimizde bir problem varsa çok kahve içmemeliyiz veya hiç içmemeliyiz. Siyah ve benzeri çaylar, bitki çayları içinde yine kullandığımız ilaç ya da benzeri şeyler varsa doktorumuza veya diyetisyenimize danışarak rahatlıkla tüketebiliriz.” diye belirtti.
Son olarak yaşlılara tavsiyelerde bulunan Şahin, şunları söyledi:
“Öncelikle durum tespiti yapabilmek çok önemlidir. Durum tespiti nedir? yaşlılıkla beraber belki çiğneme fonksiyonlarımız veya dişlerimiz artı ya da eksi bir durum gelişmiş olabilir. Bu anlamda iyi bir tespit yapabilmek lazım. Onun dışında halihazırda başka bir hastalığımız veya bir problemimiz varsa bunları doğru tespit edip buna göre yöntem belirlemek en idealidir. Hep altını çizerek vurguladığım kısım Akdeniz tipi beslenmedir. Yani yeşilliklerin, çiğ sebzelerin ve zeytinyağı kullanımının fazla olduğu diyet tipini özellikle yaşlılıkta beslenme ve tüm hayatımızda beslenmede şiddetle tavsiye ediyorum.”