Son zamanlarda en çok konuşulan konulardan biri hatta belki en çok konuşulan konusu oldu çocuk gelinler… İnsanlar seçimi, hatta ekonomiyi bile unutup bu konuyu konuşmaya başladılar.
6 yaşında nişanlandırıldığı söylenilen bir kız çocuğunun hikâyesi ehli vicdan olan herkesin midesini bulandırdı tabi…
Tabi bu olayın ne kadarı gerçek ne kadarı yalan yada düzmece bize kapalı olduğundan sadece tahmin yürütüyoruz bu konuda. Tahmin yürütmeyle kalmayıp hüküm verenlerin haddi hesabı yok… Halbuki Allah bilmeden bırakın hüküm vermeyi Hucurat suresinin 12. ayetinde suizanı bile bize haram kılmıştır.
” Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Tabii ki bundan tiksinir! Allah’a itaatsizlikten de sakının. Allah tövbeleri çokça kabul etmektedir, rahmeti sonsuzdur.”
Yine Hz. Yusuf’un iftiraya uğrayıp 12 yıl zindanda kaldığını Allah bizlere Kur’an da anlatırken, canımız sıkıldığında okuyup zaman geçirelim diye anlatmamış, aksine ondan ibret almamız için anlatılmıştır. Yusuf Suresinde bu olay tam detaylı anlatıldığı halde uzamasın diye konunun anlaşılması için sadece 3 ayet aldım..
” İkisi de kapıya doğru koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yakalayıp yırttı. Kapının önünde kocasıyla karşılaştılar. Kadın kocasına dedi ki: “Senin ailene kötülük etmeye kalkışanın cezası, ancak zindana atılmak veya ağır fiziksel cezaya çarptırılmak olmalıdır.” Yusuf Suresi 25
” Kadın dedi ki: “İşte hakkında beni kınadığınız şahıs budur. Ben onunla birlikte olmak istedim. Fakat o iffetini korudu. Andolsun, eğer kendisinden istediğimi yapmazsa, mutlaka zindana atılacak ve elbette sürünenlerden olacaktır!” Yusuf Suresi 32
” Sonunda – kesin delilleri görmelerine rağmen- onu bir zamana kadar zindana atmak (yetkililerce) gerekli ve uygun görüldü.” Yusuf Suresi 35.
Yine hemen her müslümanın bildiği ifk olayında Hz. Aişe annemize iftira atılmış, masumiyeti Allah tarafından gönderilen ayetlerle ortaya çıkarılmıştır. Bu olay Nur Suresinde detaylı geçmekte, yine uzamasın diye sadece 3 ayetini aldım…
“O iftirayı atanlar içinizden bir gruptur. Bunun sizin için kötü olduğunu sanmayın, aksine bu hakkınızda hayırlıdır. Onların her biri işlediği günahı yüklenecektir. İçlerinden günahın büyüğünü üstlenen için ise büyük bir azap vardır.Bunu işittiğiniz zaman mümin erkekler ve kadınların birbiri hakkında hüsn-i zan beslemeleri ve “Bu apaçık bir iftiradır” demeleri gerekmez miydi? Bu iddialarına dört şahit getirseler ya! Bu sayıda şahit getiremiyorlarsa onlar, Allah nezdinde yalancıların ta kendileridir.” Nur Suresi 11-12-13
Çok eski değil daha dün gibi 1997 yılında Fadime Şahin ve Tarikat Şeyhi Müslüm Gündüz olayının Türkiye’de infial uyandırması… Hemen herkes gerçek olduğuna inanmıştı. Olan olmuş, ceza alan almış, perişan olanlar olmuş, evi ve yuvası dağılanlar dağılmış, olay unutulmuş gitmişti. Çok sonraları, aslında bu olayın bir komplo olduğu ve altında siyasi bazı çıkarların yattığı o dönemin bazı şahitlerinin itirafları sonucu ortaya çıkmıştı. Bunun benzeri nice olaylar ortadayken insanların, olayların iç yüzünü bilemeden böyle hüküm vermeleri elbette elem verici… Ve insanların bu özelliğini çok iyi kullanan kesimler bu tür olaylarla algı operasyonlarını çok da güzel yapıyorlar maalesef…
Bütün bu olumsuzluklara rağmen güzel olanı ise, bir kere daha görüyoruz ki kafirler ve onların uşaklarından asla Müslümanlara dost olmaz, onlar sürekli İslam’a ve Müslümanlara saldırmak için plan yapıp fırsat kolluyorlar… Belki de bu olay onların bazen bize gülen yüzlerine kanıp bize dost veya yardımcı olacaklarını sanan saf Müslüman kardeşlerimizin uyanışına vesile olur inşallah… müminin kardeşinin ancak mümin olduğunu, kâfirlerin ise birbirlerinin dostu ve velisi olduğunu daha iyi anlamasına sebep olması temenisiyle…
